Reklam

17 Haziran 2019 Pazartesi

Londra'yı Beraber Gezelim 1


Merhaba, o kadar vizeden bahsettik , Londra'da neler yapılır biraz da bundan bahsedelim,
Londra bence en az 7 gün ayrılması gereken bir şehir, çok güzel müzeleri var ve girişleri de bedava .
Doğa ile o kadar içiçe olma şansı buluyorsunuz ki, gerçekten insanın gün için de neye ihtiyacı oluyorsa onları bulabileceği bir şehir. Bu yazımda daha çok fotoğraf paylaşmak istiyorum.

2019, Westminister Brige
Öncelikle tarihte bir önemi olmayan ama zamanla Londra'nın simgesi haline gelmiş Londe Eye'dan başlayabiliriz .Thames Nehri Kenarında Jubilee Gardens'da yer alan bu dönme dolap, şehrin her yerini görebilmeniz için tasarlanmış.Geceleri daha renkliolduğu için ben gece fotoğraflamayı tercih ettim. Londra'nın merkezinde bulunan yapıyı görmek oldukça kolay.Lonra'ya kadar gidip eşsiz müzeleri görmeden dönebilmek pek de kolay olmayacaktır.
Gidilmesi gereken müzelerin başında British Museum,National Historical Museum,
Science Museum ve V&M bulunmakta ve hepsi de ücretsiz.
British Museum'da dünya kültürlerinin bütün değerlerini bulabileceğiniz büyük ve güzel bir müze. Müzede çok sayıda mumya, ülkelerin geleneksel değerleri, mezar kalıntıları gibi tarihi eserler sergileniyor.

2019, British Museum


2019, British Museum



2019, British Museum



2019, British Museum



Mutlaka görülmesi gereken müzelerden biride National Historical Museum, burada canlıların oluşumundan günümüze kadar gelişimini görebilirsiniz. Ben özellikle okul çağındaki çocukların bu müzeleri görmeleri gerektiğini düşünüyorum. Müzenin uzmanlık alanı taksonomi yani canlıların sınıflandırılması. 10:00- 17:00 saatleri arasında ziyaretçileri kabul ediyor.

2019, NHM


2019.NHM






2019,NHM


Dünyanın en büyük süsleme sanatları ve tasarım müzesi Prens Albert ve Kreliçe Viktorya'nın isimlerinialmıştır. Her türlü sanatsal ürünü bulabileceğiniz müze V&A olarak kısaltılıyor. Tablo, heykel seramik, mobilya gibi her türlü tasarıma ulaşmak mümkün oluyor


2019,V&A Museum



2019,V&A Museum


Londra'da çok sayıda park ve gezilecek yer olduğundan, Diğer yerleri başka bir yazı ile anlatmak istedim,Müzeleri tanıma konusunda umarım az da olsa yardımım olmuştur.
İyi yolculuklar.


11 Haziran 2019 Salı

Toplumun Mcdonaldlaştırılması Hakkında


Mcdonaldlaşma, fast food sektöründeki yönetim ilkelerinden hareketle Amerikan toplumunu ve diğer toplumları, bu ilkeler çerçevesinde dönüştürdüğünü iddia etmektedir.  George Ritzer kitabında McDonaldlaştırma kavramını , Weber’in Akılcılaştırma kavramına dayandırmaktadır.

 

  Kitapta belirtildiği üzere; Mcdonalds’ın  başarılı olması dört faktöre dayanmaktadır. Bunlar, verimlilik, hesaplanabilirlik, öngörülebilirlik ve denetim’dir.

 

  Verimlilik kavramı, bir noktadan ötekine gitmenin optimum yöntemi olarak açıklanmaktadır. McDonald’s aç olma halinden tok olmaya geçmenin en iyi erişilebilir yönünü sunmaktadır. Aynı müşteriler gibi, Mcdonaldlaşmış sistemdeki işçiler de önceden tasarlanmış bir sürecin adımlarını takip ederek daha verimli bir şekilde işlev yürütmektedirler.

 

  Hesaplanabilirlik Kavramı ise; satılan ürünlerin ve sunulan hizmetlerin nicel yönlerine vurgu yapmaktadır. Bir şeyden çok olması ve hızlı teslim edilmesi o şeyin iyi olduğu anlamına gelir. Müşterilerinkine benzer bir şekilde, az zamanda az ücret karşılığında çok fazla iş yapmaları beklenmektedir.

 

  Öngörülebilirlik kavramı; Ürünlerin ve hizmetlerin her zaman ve her yerde aynı olacağı garantisi vermektedir. İşçilerde müdürlerinin emirleriyle şirket kurallarını takip etmektedirler. Birçok durumda yaptıkları, hatta söyledikleri bile oldukça öngörülebilirdir.

 

  Denetim; Sıralar, sınırlı menüler, çok az seçeneğin olması ve rahatsız sandalyeler, yemeğe gelenleri yönetenlerin onlardan yapmalarını istedikleri şeye yönlendirmektedir. Hızlıca yemeklerini yiyip ayrılmalarını, bazen hiç mekana gitmeden ürünü almalarını sağlamaktadır.

 



Mcdonaldlaşmanın Eleştirisi;

 

  Aslinda öncelikle bu sistemi eleştirmemizin sebebi geçmişe olan bağlılık mıdır? Bazı eleştirmenler eleştirilerini, yaşamın daha yavaş olup daha fazla süprizler sunduğu, en azından bazı insanlarındaki Özgür olduğu, bir robotla değilde bir insanla karşı karşıya gelmenin daha muhtemel olduğu bir zamanın nostaljisi üzerine konumlandırmaktadırlar.

 

Mcdonaldlaşmaya hem olanaklar tanıyan hem de kısıtlsmalar getiren bir süreç olarak bakmalıyız. Mcdonaldslaşmış sistemler, geçmişte yapamadığımız bir çok şeyi yapmamızı sağlamaktadır. Ancak bu sistemler aynı zamanda bizi normalde yapabileceğimiz şeylerden de alıkoymaktadır. ‘İki tarafı keskin bir fenomen ‘ olarak nitelendirilmektedir.

 

   Mcdonaldlaşma süreci şüphesiz çarpıcı bir ilerleme kaydetmiştir, çünkü olumlu değişimlere de yol açmıştır.

 

  • Çok fazla geniş yelpazede mal ve hizmet, nüfusun çok daha geniş kesimlerine ulaşmıştır.

 

  • Eskisine nazaran mal ve hizmetlere edilebilirlik, zamana veya coğrafi konuma daha az bağlı hale gelmiştir. 

 

  • İnsanlar istedikleri , ihtiyaç duydukları şeyleri neredeyse anında edinebilmekte ve bunları çok daha uygun koşullarda alabilmektedirler.
     
     

  • Mallar ve hizmetler daha tek tiplermiş bir kalitededir. Bazı insanlar daha kaliteli mallara ulaşabilmektedir.

 

  • Yüksek fiyatlı mallarla hizmetler karşısında çok daha ekonomik alternatifler vardır; böylelikle insanların maddi gücü, öncesinde alamadıkları şeyleri almaya yeter hale gelmiştir.

 

  • Hızlı ve etkili mallarla hizmetler, uzun saatler boyunca çalışan ve boş zamanı çok az olan bir nüfus için erişilebilir bir durumdadır.

 

  • Hızlı değişen, yabancı ve görünüşte düşmanca bir dünyada, Mcdonaldslaşmış bir bir sistemin görece istikrarlı, tanıdık ve tanıdık ortamı konfor sunmaktadır.

 

  • Her şeyin sayısallaşmasından ötürü, müşteriler rakip ürünleri kolaylıkla karşılayabilmektedirler.

 

  • Belirli ürünler itinayla düzenlenmiş ve kontrol edilmiş sitemlerde daha güvenlidir.

 

  • İnsanlara ırkı, cinsiyeti, cinsel yönelimi veya toplumsal sınıflarına bakılmaksızın eşit davranılma ihtimali yüksektir.

 

  • Birbiriyle özdeş operatörler ağıyla, örgütsel ve teknolojik yenilikler hızla ve kolaylıkla yayılmaktadır.

 

  • Birbiriyle özdeş operatörler ağıyla, örgütsel ve teknolojik yenilikler hızla ve kolaylıkla yayılmaktadır.

 

  • Bir toplumun en popüler ürünü, kolaylıkla diğer toplumlara yayılmaktadır.

 

 

  Weber’in Rasyonellik Teorisini inceleyecek olursak; Weber’e göre rasyonelleşme teorisi bürokrasiydi. Modern batı dünyası farklı bir rasyonellik türü ortaya çıkarmıştır. Rasyonelliğin çeşitli biçimleri , farklı dönemlerde tüm toplumlarda var olmuştur ancak hiçbirisi Weber’in formel rasyonellik dediği şeyi ortaya çıkarmamıştı. Ona göre formel rasyonellik, insanların verili bir amaç için optimum araçlara ilişkin arayışını biçimlendiren kurallar, düzenlemeler ve büyük toplumsal yapılardır. Bireyler, verili bir hedefin yerine getirilmesine dönük uygun araçları ararken, kendi başlarına bırakılamazlar.

 

  Webber bu rasyonellik türünü, dünya tarihinin önemli bir gelişmesi olarak tanımlamıştır. Öncesinde insanlar, büyük değer sistemlerinin ( örneğin din ) muğlak ya da genel geçer kılavuzluğu altında veya kendi başlarına bu mekanizmaları bulmak zorundaydılar. Formel rasyonelliği gelişmesinden sonra, onlara yapacaklarına karar vermede yardımcı olan hatta buyuran kurumsallaşmış kurallara başvurabilir hale geldiler. O halde formel rasyonelliği önemli bir unsuru , bireylere amaçlarına ulaşmada kullanacakları araçlarla ilgili çok az tercih hakkı bırakmasıdır. Hemen hemen herkes aynı, optimal tercihi yapabilir ya da yapmalıdır.

 

 

 

 

   Weber’e göre en önemli avantajları 

 

  1. Bir dolu evrak işini zorunlu kılan, çok sayıda görevle başa çıkmanın en etkili yolu yapısı olarak görmüştür, 
  2. performansı bir dizi sayısallaştırılmış göreve indirgemek, insanların başarıyı ölçmelerine yardımcı olur,
  3. kemikleşmiş kurallarından ve düzenlemelerinden ötürü, çok öngörülebilir bir tarzda faaliyet yürütürler.
  4.  İnsani yargıların yerine kuralların, düzenlemelerin ve yapıların dikte ettiklerini koyarak, insanlar üzerinde denetimin kurulmasını vurgular.
     
     
     

  Ronald Takaki, rasyonelleşmiş düzenleri, benliğin hapsedildiği, duyguların denetim altına alındığı kısaca insanların hiç bir zaman insan gibi davranamadıkları, insanlıktan çıkarıldıkları düzenlerdir. Bürokraside olan ve verimli olduğu düşünülen kavramların aslında büyük dezavantajları bulunmaktadır. Sayısallaştırmaya yapılan vurgu, çok sayıda kalitesiz işin yapılmasına yol açar. İnsanların yerini alan gayri insani teknolojilere öfkeyi ortaya çıkarır, çalışanların bu teknolojilerce yerine getirilen faaliyetleri oymaya veya sabote etmeye sevk eder. Weber ‘in bakış açısında, bürokrasiler insanların hapsoldukları, temel insani özelliklerin inkar edildiği kafeslerdir.

 

  Bauman “ Soykırımın modern bürokratik rasyonelliğin bir paradigması olarak hizmet vermiş olabileceği” sonucuna varır. Soykırım rasyonelleşmesin tüm temel özelliklerini taşımaktaydı. Milyonlarca insanın imhası için etkili bir mekanizmaydı. Soykırım en kısa sürede kaç insanın öldürülebileceği gibi niteliksel unsurlarada vurgu yapmaktaydı.

 

Postmodernite Mcdonaldslaşmaya tehdit oluşturmakta mı?

 

  Postmodernizm, modern toplumdan radikal bir kopuşu temsil eden  yeni bir topluma girdiğimizi ya da girmekte olduğumuzu , yani postmodernitenin modernliktekten sonra gelip onun yerini aldığını öne sürmektedir. Modern toplum son derece rasyonel ve katı bir toplum olarak düşünülürken, postmodern toplum daha az rasyonel, daha irrasyonel ve daha esnek bir yapıya sahip gibidir. Eğer gerçekten postmodern çağa girmişsek, Mcdonaldslaşmanın kuvvetli bir muhalif güçle karşı karşıya kalması beklenir. Zaman sıkışması her şeyin hızlı bir şekilde , yabancı ülkelerde aynı anda gerçekleşmesi Mcdonalslaşma ve postmodernizm de ortaktır. Kesin olan şey, Mcdonaldslaşmanın ortadan kaybolduğuna ve yerini yeni postmodern yapılara bıraktığına dair hiç bir işaret olmamasıdır. Ancak Mcdonalslaşmış sistemler, içlerinde modern unsurlarla birlikte birçok postmodern özelliği de sergilemektedir. Varılan sonuç, postmodernitenin süregelen Mcdonaldlaşma önünde bir engel teşkil etmediği anlamına gelir.

 

Mcdonalslaşmayla başa çıkmak mümkün mü?

 

  Bazılarına göre Mcdonalslaşma bir tehdit değil, Nirvana’dır. Onu kadife bir kafes olarak görmektedir. Sadece bu toplumlarda yaşamış ya da Mcdonalslaşma ile durumu iyileşmiş kişilerce benimsenmesi oldukça normaldir. Bu kişilerin iyi zevklere ve yüksek kaliteye ilişkin standartlarını temsil etmektedir. Toplum Mcdonalslaşmadan nasıl kurtulur? İlk olarak Starbuckslaşmanın Mcdonalslaşmaya alternatif olup olmayacağı veya onun yerini alıp almayacağına bakmak gerekir. Sturbaucks müşterilerinin dizüstü bilgisayarlarla gelip orada uzun süre kalmalarını teşvik etmektedir, öte yandan Mcdonalslar tam tersi olarak müşterinin hızlıca yemeğini yiyip kalmasını sağlamaktadır. Mcdonals müşterilerini sıraya sokarak yemeklerini kendilerinin almasını sağlayarak onları işçi gibi kullanmaktadır. Aynı şey Sturbucks için de geçerlidir. Kablosuz internet sayesinde orada oturanları birer figüran olarak kullanır. Bazen burayı ofis gibi kullananlarda olmaktadır.

  Kral Marx üretici kapitalizminin hakim olduğu dönemde işçilerin sömürüsü üzerine yazmışken bugün odak noktası müşterinin söndürülmesine ( tabi hala işçilerde söndürülmekte) kaymıştır. Bu sadece ücretsiz emek yoluyla değil, aşırı kar marjları ve fiyat enflasyonu ile olmaktadır. Sturbuckslaşma hiç bir şekilde Mcdonaldslaşmadan kurtulmaya işaret etmemektedir. Gerçekte onun daha da yaygınlaşması ve gelişmesi olarak görülmelidir.

 

     eBayileşme, bir postFordist tekniği olarak değerlendirilebilir. Daha kişileştirilmiş ürünlerle hizmetlerlere yönelik talepler eBayileşmeyi orataya çıkartmıştır. Tüketim genellikle internet üzerinden yapıldığından eBayileşmeyi çağımızın paradigması  olarak sunmaktadır. Ritzer eBayı da aynı şekilde Mcdonaldslaşmanın devamı olarak görmektedir.

 

  Web1.0 icat edildiği  ilk on yıl içindeki internet olarak tanımlanabilir. Şu an  internet teknolojisinin bunun çok üzerine çıkmıştır. Facebook verimlilik ücret alamadan çalışan tüketicilerin yarattığı değerden yararlanılarak oluşturulan ve oldukça gizli Facebook modelinde kendini göstermektedir. Facebook aslında denetim de sağlamaktadır. Ve aslında insanların sosyalleşmesi ve benliğine gayri insani teknolojileri sunarak teknolojinin bu süreçleri eşi görülmedik bir şekilde işgal etmesini sağlar. Yazara göre Facebook’ta sosyalleşmenin Mcdonalslaşmasıdır. Ancak bu Facebook’ un getirdiği kişiselleştirmenin önemini azaltmaz. Facebook artan sosyal iletişim ile web i daha da insanileştirmektedir.

 

  Sonuç olarak diğer teorilere göre Mcdonalslaşma günümüz toplumunu açıklamada diğer unsurların önüne geçmektedir. Aynı zamanda yeni gelişen sistemlerde,

Mcdonalslaşmadan etkilenmektedir. Ve daha uzun yıllar bunun etkilerini görmeye devam edeceğimizi ortadadır.

 

 

 Kaynakça;

 
Turan Feryal , Toplusal Değişim Ve Teknoloji , Ankara Üniversitesi Yayınlarıttp://www.statista.com/statistics/196614/revenue-of-the-us-fast-food-restaurant-industry-since-2002/Ritzer, G. (1998) Toplumun McDonaldlaştırması: Çağdaş Toplum Yaşamının Değişen Karakteri Üzerine Bir İnceleme, Ayrıntı, İstanbulRITZER, George, Büyüsü Bozulmuş Dünyayı Büyülemek, Şen Süer Kaya (çev.), İstanbul, Ayrıntı Yayınları, 2011b SCHLOSSER, Eric, Hamburger Cumhuriyeti, Hayrullah Doğan (çev.), İstanbul, Metis Yayınları, 2004

ÇEKİLİŞ SONUCU

  ÇEKİLİŞ SONUCU Merhaba çekilişleri sonucunu yoğunluk sebebiyle biraz geç açıklıyorum umarım yeni yıl sizlere uğurlu gelir. Çekiliş sonucu ...