Reklam

31 Mart 2020 Salı

Korona Günlerinde Psikolojik Olarak Sağlıklı Kalabilmek İçin

Uzun süredir evlerinde kalanlarımız ya da çalışmak zorunda olanlarımız var. Belki de uzun bir süre bu şartlar altında hayatımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Bu yüzden normal yaşamımızı biraz değiştirip yeni bir rutine gireceğiz. Tabi bu süreçte fiziksel sağlığımız kadar psikolojimizi de korumamız çok önemli, stresin bir süre sonra bağışık sistemini düşürüp, kolay hastalanmamıza neden olduğu bir çok araştırmada kanıtlanmıştır. Öncelikle anksiyete bozukluğundan korunmamız gerektiğini düşünüyorum. Anksiyete bozukluğu, Gerçek bir neden yokken ya da nedeni belli olsa da aşırı derecede ve denetlenemeyen nitelikli  endişe hastalığıdır. Bugünlerde televizyonda ve internette gördüğümüz haberlerle kaygı yaşamamız normal fakat bu kaygı denetlenemeyen bir boyuta gelirse hem  koronaya yakalanma olasılığımız yükselirken hem de ilerde kontrol edemediğimiz psikolojik sorunlara yol açabilir.
Toronto Üniversitesi Psikoloji Bölümü Profesörü Steve Joordens'ın bu konuda yayınladığı bir eğitimde bununla nasıl baş edeceğimizi anlatıyor. Joordens bu süreçte öncelikle haberi izlemeyi sadece sabahtan öğlene kadar yapmamızı öneriyor. Çünkü bağışıklık sisteminin sağlıklı kalması için en önemli kriterlerden biri de uyku düzeni ve akşam ve gece haber izlendiğinde kişide kaygıdan dolayı uyuyamama görülebilir ve bu da hastalığı çabuk kapmasına neden olabilir. Özellikle bizi rahatlatan şeylerle uğraşmamızı öneriliyor. Bu rahatlama biçimleri kişiden kişiye göre değişebilir fakat, rahatlatıcı bir müzik, yoğun olmayan ışıkta yada mum ışığında bir kaç saat geçirmek ve zihni şu anda olduğumuz anda ve yerde tutmak kaygıyı azaltacaktır. Yoga bu iş için oldukça uygun bir spor olabilir. Yoga öğrenmek isteyenler için bir çok video internette mevcut. Bunun dışında yeni bir şeyler öğrenmeye çalışmak, mevcut durumun biraz uzağında hissetmemizi sağlayabilir.
Günü planlamak ve aynı saatte uyuyup uyanmak, stres düzeyimizi düşürmeye yardımcı olacaktır. İnsanların sosyalleşirken birbirine dokunma yüz yüze olma ihtiyaçları vardır.
Harlow'un bağlanma deneyinde Harlow yeni doğan maymunları annesinden ayırır  ve bir kafese yerleştirilir bu kafes konforludur. Kafeslere başı tahtadan vücudu telden iki anne yerleştiriliyor ve tele bir biberon yerleştiriliyor. Ayrıca yavru maymun yaklaştığında sıcaklık verebiliyor. Diğer annede aynı şekilde başı tahta, vücudu telden yapılıyor fakat bu annenin vücuduna bir havlu bağlanıyor. Bu annede biberon bulunmuyor. Yavru maymunlar sadece yemek ihtiyacı olduğundan biberon olan anneyi seçmelerine rağmen, kaygı, korku ve anksiyete durumunda bütün maymunlar havlu sarılı maymunu seçmektedir.
Bu deneyinde bize gösterdiği gibi korku durumunda sıcaklığını hissedebildiğimiz aile, akraba ya da arkadaşa ihtiyacımız artıyor. Fakat bu süreçte sosyal izolasyon için birbirimizi gormememiz daha uygun olacağından onlarla bağlantımızı telefonla, görüntülü görüşmelerle sağlayarak görüşmeler yapmak bizi biraz rahatlatabilir. Fakat bu telefon görüşmelerinde kişilerin gerçekten iyi olup olmadıklarını sormak ve korkularımızı paylaşmak bizi rahatlatacaktır.
Bir diğer rahatlama biçimi şarkı söylemek ya da dans etmektir. Şarkı söylemek anksiyeteye çok iyi gelecektir. Bunun için evde kareoke yapabilirsiniz. Sevdiklerinizle güzel bir etkinlik olacaktır. Gülmek de tedirginliği azaltacağından bol bol komik video ya da film izlememiz psikolojik olarak rahatlamayı sağlayacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ÇEKİLİŞ SONUCU

  ÇEKİLİŞ SONUCU Merhaba çekilişleri sonucunu yoğunluk sebebiyle biraz geç açıklıyorum umarım yeni yıl sizlere uğurlu gelir. Çekiliş sonucu ...